Selçuk Anadolu Lisesi´ne Sahip Çıkmalıyız.
|
k |
DİKKATLE OKUYUNUZ.
SİVAS ÖĞ. OK.ve şu anki: Selçuk Anadolu
LİSESİ BİNASIYLA ALAKALI GÜNCEL
BİR SORUNDUR.
Selçuk Anadolu Lisesi´ne Sahip Çıkmalıyız.
19. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri,
Anadolu´nun kritik noktalarına hristiyanlığı
yaymak adına bir çok okul inşa etmiştir.
Amerikan misyonerlerinin Sivas´taki en
kayda değer eğitim faaliyeti, I. Dünya
Savaşı´na kadar işlevini sürdüren Höllüklük
semtinde kurdukları "Amerikan Koleji"dir.
26 yıl süreyle eşiyle birlikte Sivas´ta bu
çalışmaları yürüten Albert Hubbart´ın
torunu olan Edwin W Martin tarafından
kaleme alınan “The Hubbarts of Sivas:
A Chronicle of Love and Faith” adlı
kitapta özellikle Sivas´ın ilçelerinde
yaşayan gençleri eğitim vaadiyle
ailelerinden ayırıp onların hristiyanlığı
tercih etmeleri yönünde çalışmalarda
bulundukları anlatılmaktadır. Hubbart
ailesi bu konuda çok etkili olmuş o
dönemde yüzlerce genç İslamiyetten
kopartılıp protestanlığı seçmiştir.
Sivas´ta misyonerlik faaliyetleri
çerçevesinde şimdiki Seyrantepe
bölgesinde kurulan Amerikan Kolejine
karşı o dönemin Sivaslılarının bir
tepkisi olarak şehrin en yüksek tepelerinden
birine Öğretmen Mektebi kurulmuştur.
Öyle ki Öğretmen mektebinin temelinin
atılmasından 10 gün sonra Osmanlı´da
seferberlik ilan edilmiş onca yokluğa
rağmen vefakar Sivas halkınında
desteğiyle geleceğin öğretmenlerini
yetiştirecek bu okulun yapımına
devam edilmiştir. “Yerli ve Milli Duruş”
ne demek olduğunu bir asırdanda
daha önce Sivaslılar tüm dünyaya
göstermiş, ve günümüzde Selçuk
Anadolu Lisesi olarak eğitim ve
öğretime devam eden bu tarihi
okulu bizlere miras olarak bırakmışlardır.
2018 yılında Sivas Valiliği tarafından,
“fiziki yetersizlikler” gerekçe gösterilerek
Selçuk Anadolu Lisesi´nin başka bir bölge
yapılacak yeni bir binaya taşınması,
yerini “Olgunlaşma Enstitüsü´ne
bırakması, bahçesine ise Halk Eğitim
Merkezi yapılmasına karar verilmiştir.
Geçmişten bize miras kalan böyle
tarihi ve köklü okulları sadece taştan,
duvardan yapılar olarak görenler için
alınan kararın bir önemi olmadığından
olsa gerek Sivas´ta bir kaç cılız tepkiden
başka bu konu herhangi bir gündem
oluşturmamıştır. 2013 yılında benzer
bir uygulama Denizli´de düşünülmüş,
Selçuk Anadolu Lisesi ile aynı dönemde
yapılan tarihi Denizli Lisesi´nin taşınması
ve yerini Belediye´ye bırakması
kararından Denizli halkından gelen
yoğun tepki sonrasında vazgeçilmiştir.
Sivas her alanda olduğu gibi bir değerini
daha sessiz sedasız kaybetmektedir.
Uzun yılların birikimi sonucu sahip
olabildiğimiz köklü kurumların sayısını
artırmayı bırakın onları yok etmek
adına elimizden geleni ardımıza
koymamamız oldukça üzücü bir
durumdur. Kimse binalar eskidi
diye Galatasaray Lisesini, veya
Kabataş Lisesini taşımayı düşünmüyor.
Çünkü o okulları özel yapan bulundukları
binaların fiziki yeterlilikleri değil o
binaların uzun yıllarda oluşturduğu
kültür ve ruhtur. O tarihi binalarda
okuyan her öğrenci kendi ruhundan
bir parça bırakır okuluna. Onları eşsiz
kılan da budur. İstediğiniz kadar
modern ve çağdaş binalar yapın, o
binaların benzer bir ruha kavuşması
için uzun yıllara ihtiyaç vardır.
Hepimizinde bildiği gibi zaman
para ile satın alınamaz. Bu nedenle
dünyanın her tarafında tarihi ve
köklü eğitim kurumları el üstünde tutulur,
en ufak bir zarar görmemeleri adına
yoğun çaba sarfedilir.
Sivas´ın da Kabataş Lisesi´de
“Selçuk Anadolu Lisesi”dir.
Başta o okuldan mezun olan
Adalet Bakan Yardımcımız Sayın
Hilmi Bilgin olmak üzere tüm
siyasilerimizi, Sivas Belediyesini,
tüm Sivil Toplum Kuruluşlarını,
tüm hemşehrilerimizi bize atalarımızdan
miras kalan Selçuk Anadolu Lisesi´ne
sahip çıkmaya davet ediyorum.
Asırlık okulumuzun eğitim ve öğretime
mevcut tarihi binasında devam etmesi
adına bugüne kadar yaptıklarıyla
Sivaslıların gönlünü kazanan Valimiz
Sayın Davut Gül´den aldıkları kararı
bir daha gözden geçirmelerini
rica ediyorum.
Sivas´ın tarihi binada eğitime
devam edebilen tek okulu olan
Selçuk Anadolu Lisesi taşınmamalıdır.
Haberi okumakiçin tıklayı:
http://www.sivasirade.com/kose-yazilari/selcuk-anadolu-lisesine-sahip-cikmaliyiz-1945.html
Yorumlar
Asil ve kadîm Türk Milletini, köklerinden ve Bilge değerlerinden yoksun, bedevî bir yığın haline getirmek bir kültür vahhşetidir.
Türk toplumuna çok önemli değerler kazandırmış olan Sivas Öğretmen Okulu'nun fizikî konumu, mevcut binalar yekünü haliyle korunmalıdır. Hem de Sivas Sanat ve Kültür etkinliklerinin paylaşıldığı bir prestij kurumu olarak gelecek yıllara hediye edilmelidir. Yoz, soyut, köksüz, derinliği olmayan aktüel yaşantıdan bu toplumu, kökleşmiş gelenekleri olan kuruluşlar kurtarabilir.
Lütfen, SÖO güzelliğine dokunmayın. Çünkü o binalar, Anadolu'da bilim, düşünce ve estetik mührüdür.
Uzm.Orhan Aydın
SÖO 1971 mezunu.
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için