Abdi Yaşar Serin anısıdır.

 GÜZEL BİR ANI

Abdi Yaar_Serin
Biz 1965-1967 yılları arasında Sivas İlköğretmen oklulunda okuduk.Bizim okula girdiğimiz yıl öncesi Okulda büyük bir "BOYKOT" olmuş ve çok büyük sayıda okuldan uzaklaştırma olmuş ve yine o yıl çok büyük sayıda öğrenci alımı yapılmıştı.Fakat bu alınan öğrencilerin içinde kimler yoktu ki?...OOOOOoooo...Burhanettin Uygunuçarlar(Boynuz),Mahmut Özcan(Gaz Mahmıt),Nevzat Korkmaz(Bekir Ağa),Vahdet Zöngür,Şaban Geçer(Yellow Şaban),Hikmet Uygun,Halit Tan,Selahattin Eki,Hüseyin Günaltay,Mahir Buldur,Kemal Akbaş,Nuri Ertuğ,Ahmet Turan Göç(İhtiyar),Ayhan Bilbay,Süreyya Hastaoğlu(Şişko),Ünal Dağdeviren,Şükrü Dabaoğlu,Hasan Şimşek, 
vs.ki bende şehir çocuğu olarak bunların arasına düşmüştüm. Acemi,kuş biri olarak.Bunların arasında yaramazlık stajımı tamamlıyordum.Çok yaramaz bir sınıftı.O meşhur hababam sınıfı filmi solda sıfır kalırdı. Zaten İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsünde okurken üç sınıf arkadaşımda bu filmde oynamışlardı.Ben Sivas'ı görme bahanesiyle rol almayı istememiştim.Neyse;dönelim anılarımıza.

Sivas'lı evciler Ramazan Ayında oruç tutanlar için yemekhanede ayrı oturma düzeni oluştururdu.Yeri gelmişken hocalarımızıda sayayım. Müdür:Osman Taşdemir,Şef:Nazır BUldur,Mustafa Kıymaç,Osman Özkan,Fevzi Bakan,Bedriye Sağıroğlu,Nurten Fidansoy,Asım Bey,Nihat Şenel,Ümit Aloğlu,Hasan Salih İskender,Fikret Çapar,İbrahim Candoğan vs.Gece etüdü bitiminde yatma vakti gelir ama biz yatakhanede uyumak mümkün değil ki: Uyuyan biri varsa ya işetiriz,yüzünü boyarız,yatağı-tutağı ile dışarı çıkarır soğukta dışarı bırakırız,yatağa bağlarız.Ramazan ayı o gün gece sahura kalkacağız diye biraz erken yattık.Gece Akrobat Hasan Şimşek'in bando davulundan bozma ramazan davulu ve Burhanettin'in mandolin sesi ile uyanırız gözümüzü ufalıyarak sahur masasına gelirdik.Bizim Masa:Hikmet Uygun,Selahattin Eki,Şaban Göçer,Nuri Ertuğ,Ben:Abdi Yaşar Serin,Ayhan Bilbay,A.Turan Göç,Ünal Dağdeviren.O günler Selahattin Eki Şabana çok takılırdı.Gece etüdünde de takılmıştı.Erken gelen kişiler masanın en konforlu yerine kurulur, karavananın en güzel yerini tabağına boca ederdi. Geç gelen de en paspal yerini yemek zorunda kalırdı.Biz yedi kişi uyanıp masamıza geldik yerlerimizi aldık.Bir Şaban yoktu.Yemeklerden(kuru fasulyelerimizi bölüştük.Şabanınkini de tabağına bölüp boş taburanin olduğu yere dizmiştik.Selahattinin yanındaki tabure baştu ve Şaban'ın yeri idi.Biz yemeği yarıladık,Şaban gözlerini oğalıyarak geliyordu.Selahattin yine bir muziplik düşünüyordu,tavırlarından belli idi. Şaban tam tabure'ye oturacakken altındaki tabureyi usulca çekiverdi.Şaban oturma anında boşluğa gelince can havli ile masa üzerindeki tabağı tutmaya kalktı.Ama kayarken tabak olduğu gibi kafası aşağı döküldü.Yere kapaklandı.Selahattin !... keh..keh..keh... gülmezmi.Selo kaçamaya başladı.Şaban üzerindeki kuru fasulye menüsü ile peşine düştü.Selo kaçıyor, Şaban fasulye menüsüyle üstü berbat bir şekilde,Seloyu kovalıyor.Yemekhanedikeler kahkaha ile gülüyolardı. Tam bir festivaldi.Ama Şaban Selo'yu yakalıyamadı,sonunda üstünü temizlemek için lavabonun yolunu tutmuştu.Daha sonraki günler de Selahattin in takılmaları devam etti.

 

Abdi Yaşar Serin

 
KapatBizi beğenin, takip edin ve paylaşın!
Kalan 30 saniye.